Kabakulak aşısı yaptıran kişi kabakulak olur mu?

Kabakulak, paramyxovirüs familyasına ait bir virüs tarafından oluşturulan, genellikle çocukluk döneminde görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığın en belirgin özelliği, parotis bezlerinde (tükürük bezleri) şişlik ve ağrıdır. Kabakulak aşısı, bu hastalığın önlenmesi amacıyla geliştirilmiş bir aşıdır ve genellikle 12-15 ay aralığında, ikinci doz ise 4-6 yaş aralığında uygulanmaktadır.

Kabakulak aşısı, canlı attenüe (zayıflatılmış) bir virüs içermektedir. Bu aşı, bağışıklık sistemini kabakulak virüsüne karşı eğiterek, vücutta antikor üretimini teşvik eder. Aşının uygulanması sonrasında, kişi genellikle hastalığa karşı bağışıklık kazanır. Aşının etkinliği, toplumda yaygın hale gelmesiyle beraber kabakulak vakalarının sayısında önemli bir azalma sağlamıştır.

Kabakulak aşısı, genellikle %88-95 oranında etkinlik göstermektedir. Ancak, aşı uygulanmasına rağmen bazı bireylerde bağışıklık gelişmeyebilir. Bunun birkaç nedeni bulunmaktadır:

• Aşının uygulanmasından sonra vücudun yeterli bağışıklık yanıtı geliştirmemesi
• Virüsün mutasyon geçirmesi ve aşının etkisiz kalması
• Aşının yanlış uygulanması veya saklama koşullarının ihlali

Bu durum, aşılı bireylerin kabakulak olamayacağı anlamına gelmez. Aşılı kişilerin de nadir de olsa kabakulak hastalığına yakalanma riski bulunmaktadır.

Aşının sağladığı bağışıklık, genellikle uzun süreli olsa da, bazı aşılı bireylerde kabakulak hastalığı görülebilir. Bu gibi durumlarda, hastalık genellikle daha hafif seyreder ve komplikasyon riski azalır. Kabakulak geçiren aşılı bireylerde şu durumlar gözlemlenebilir:

• Hafif şişlik ve ağrı
• Hafif ateş ve genel rahatsızlık hissi
• Yüksek ateş ve ciddi komplikasyonlar daha nadir görülmektedir.

Kabakulak aşısı, bireysel bağışıklığın yanı sıra toplumsal bağışıklık (sürü bağışıklığı) oluşturmak için de büyük önem taşımaktadır. Aşılamanın yaygınlaşması, toplumda virüsün dolaşımını azaltarak, aşının etkili olduğu bireylerin korunmasına yardımcı olur. Bu bağlamda, aşılanmış bireylerin, aşısız bireylerin korunmasında önemli bir rol oynaması, toplumsal sağlık açısından kritik bir faktördür.

Kabakulak aşısı, kişiyi kabakulak hastalığına karşı önemli ölçüde koruma sağlamaktadır; ancak aşılı bireylerin de kabakulak olma ihtimali bulunmaktadır. Aşı uygulaması sonrasında bağışıklık gelişiminde bireysel farklılıklar gözlemlenebilir. Toplum sağlığı açısından aşılamanın önemi büyüktür ve bireylerin aşı takvimine uymaları, hem bireysel hem de toplumsal sağlık için kritik bir öneme sahiptir.